Netflix dünyasına hepimiz hoşgeldik!
Uzun zamandır Google'ı arşınlıyor, sevdiğimiz dizileri güzel kalitede ve temiz altyazılarla izlemek için kılı kırk yarıyorduk, Netflix'in Türkiye'ye girişi hakikaten güzel bir haber oldu :)
Netflix'te güncel olarak devam eden The Walking Dead, House of Cards, Black Mirror gibi fazla efsane diziler mevcut, evet. Peki geçmiş yıllarda çılgınca takip ettiğimiz, bölümlerini anında izleyebilelim diye Torrent başlarında çürüdüğümüz dizileri de Netflix'te izleyebiliyoruz desek? Bu güzel haber muhteşem bir habere dönüşmez mi sizce de?
---
Listemizin dokuzuncu sırasında 30 Rock'a yer veriyoruz. Feminizm, komedi ve zekanın doruklarda dolandığı bu mükemmel Tina Fey yapımını özlememiş miydik? Hikayesi de sıkıydı epey; bir komedi yazarının, patronu ve televizyon şovunun yıldızıyla arasında geçenler... Şov içinde şov işte!
Listemizin sekizinci sırasında 1997 ile 2003 yılları arasında hayatımızdaki vampirleri ve doğaüstü yaratıkları bir bir temizleyen Buffy hanım kızımız var!
Pek çoklarımızın Sarah Michelle Gellar'a aşklar meşkler beslemesine sebep olan, How I Met Your Mother'ın süperstarı Alyson Hannigan ile de bizleri ilk kez tanıştıran Buffy the Vampire Slayer, 7 sezonunun 7'siyle birden Netflix'te...
Biri How I Met Your Mother mı dedi? Evet, o da Netflix'te ;)
How I Met Your Mother; dünyada Friends'ten sonra oluşan boşluğu Neil Patrick Harris'in muhteşem komedyenliği, Cobie Smulders'ın 'güçlü kadın güzelliği', Jason Segel ve Alyson Hannigan'ın müthiş şirin bir çift olmaları ile doldurdu. Yetmedi; Josh Radnor'ın modern zamanların Hugh Grant'liğine soyunmasıyla da fark yarattı.
Çok güzel diziydi, çok!
Gelelim bir büyük efsaneye...
Jack Shephard, Sayid Jarrah, Hurley, Sawyer, Kate, Ben Linus, ve pek tabii John Locke karakterleriyle içimize işledi bu dizi. Başından kalkamadığımız ve bölümleri sürekli birbirine bağladığımız için kaç tane vizeden kaldık! Lost çok büyük diziydi, bize Evangeline Lilly gibi bir elf'i hediye edecek kadar büyük diziydi :)
Final bölümü çok sevilmese de; 6 sezonu en baştan izlemek ve kendimizi tekrar kaptırmak halâ harika bir fikir gibi geliyor ;)
Listemizi sıralarken çok farklı dizilimlere girişmiştik, nihayetinde IMDB puanlarına sadık kalmayı seçtik. Yoksa Lost çok daha üst sırada bizim gözümüzde!
Gel gelelim, 7 sezon boyunca bir motosiklet kulübünün suç ve drama dolu maceralarını anlatan Kurt Sutter yapımı Sons of Anarchy, Lost'tan daha yüksek bir puan almış vaziyette... Dizi şarkılarının bir kısmını Metallica'nın yaptığını hatırlatır, Charlie Hunnam'ın oynadığı Jax Teller karakterine saygılarımızı sunarız.
Netflix nostaljimizin dördüncü sırasında, henüz bu yıl final yapan Mad Men yer alıyor.
Henüz bizi geçmişe götürecek kadar yaşlanmadı belki bu dizi, ama konu aldığı dönem itibariyle bile geçmişe götürmüyor muydu zaten?
Jon Hamm, Elisabeth Moss, John Slattery ve Christina Hendricks gibi muhteşem başrolleriyle, Mad Men'i şimdiden çok özledik!
Ekranlarda gördüğümüz belki de en yakışıklı, büyük ihtimalle en sevimli, ve pek tabii en zeki katiline veda edeli 3 yıl oldu!
Dexter, Netflix üyeliği açar açmaz sosyal hayatımızı donduracağımız sebeplerin başında geliyor...
Nasıl anlatalım ki biz bu diziyi :)
Güzeldi işte, Rachel'a (Jennifer Aniston) aşık edecek, Phoebe'ye (Lisa Kudrow) büyük hayranlık besletecek, Joey (Matt LeBlanc) ve Rachel'ın ayrılığına gözyaşları döktürecek kadar güzeldi üstelik! **İzlemeyen kaldıysa halâ, mutlaka ilk fırsatta!
**
IMDB ortamlarının zirvesinde yer alan yapımla bitiriyoruz.
Bir lise öğretmeni olan Walter White'ın (Bryan Cranston), zamanında okuldan attırdığı Jesse Pinkman (Aaron Paul) ile takım olduğu, hatta sonrasında takım olmakla yetinmeyip baron olduğu müthiş dizi de Netflix'te.
Breaking Bad.
IMDB Puanı: 9.5
---
Kaynaklar: Uproxx.com & IMDB.com
