Antik Çin, Sümer, Babil ve Yunan uygarlıkları zamanın kurgusunu ayın hareketlerine göre ayarlıyordu. Hasat zamanlarını belirlemek, kutsal günlerini zamanında kutlamak, Akdeniz'de ticareti geliştirmek için icat edilen ay takvimi birçok önemli uygarlık tarafından uzunca bir süre kullanıldı.
Ayın hareketlerine göre düzenlenen takvime göre 1 yıl 354 günden oluşuyordu
Bazı kaynaklarda Türkler icat ettiği kabul edilse de takvimdeki birçok hayvan simgesinin Türkler'den önce Çinliler'de kullanıldığı da gözlemleniyor. Bu nedenle çoğunluk bu takvimi için Çinliler'in icat ettiğini düşünüyor. 12 Hayvanlı Takvim Kuzey ve Orta Asya'da uzun yıllar kullanıldı. 12 hayvanlı takvim ayın haraketlerine göre düzenlenmiş 12 hayvandan oluşuyor. Takvime göre 1 yıl 354 gün sürüyordu. Takvimdeki hayvanlar; yılan, sıçan, öküz, kaplan, tavşan, köpek, ejder (türklerde balık) at, koyun, tavuk, maymun ve domuz. Aynı zamanda her 1 yıl bir hayvanın karakteristik özellikleriyle nitelendiriliyordu.
Diğer uygarlıkların tersine Mısırlılar hayatını güneş ve Nil nehrine göre ayarlıyordu bu yüzden güneş takviminin icat edilmesi de kaçınılmazdı. Tarihte günümüz takviminin temellerini atan Mısırlılar henüz o yıllarda bir günün 365 gün olduğunu çoktan çözmüştü. Ancak küçük bir hesaplama hatası yaptıkları için bazen günler eksik çıkıyor ve diğer yılla tamamlanıyordu.
İslam dininde kullanılan hicri takvim mantık olarak 12 Hayvanlı takvimle aynı düzende çalışıyordu. 1 yıl 354 gün sayılıyordu. Aradaki tek fark hayvanlar yerine ay isimleri ve başlangıç tarihinin (sıfır yılının) Hz. Muhammed (sav)'in Hicret gerçekleştirdiği zamandan itibaren sayılmasıydı.
Hicri takvim arap ve tüm Mezopotamya ülkelerinde uzun yıllar kullanıldı
1500'lü yıllarda astronominin gelişmesiyle Julian takvimindeki 365,25 günlük hesabın yanlış, 1 yılın aslında 365.242199 gün olduğu saptandı. Belki de fark size çok değersiz geliyordur ancak bu durum kutsal günlerin kutlanmasına engel oluyordu. Bu durumdan rahatsız olanlar arasında, elbette, başta papa vardı.
Papa Gregory bu durumdan hoşnut olmayarak yeni bir düzenlemeye gitti ve takvimde mevsimlere göre değişiklikler yaparak ve aylardaki gün sayısını yıldan yıla değiştirdi. Bu sayede günümüzde kullanılan takvim ortaya çıktı. Günümüzde Papa Gregory'nin takvimini kullanan ülkeler arasında bu takvimi kullanmaya başlayan son ülke 1927'de hicri takvimi terk eden Türkiye oldu.
Fransız Devrimi'nden sonra uygulanan takvimin başlangıcı, devrimin ilk yılını milat olarak kabul ediyordu. Her hafta 10 günden oluşuyor, bir yıl ise 12 ay ediyordu. Bir süre kullanılan takvim, Napolyon'un ikinci döneminde kaldırılarak yeniden Gregoryan takvimine geçildi.
İngiliz demiryollarında muhasebecilikle uğraşan Moses B. Cotsworth 1902'de Gregoryan takviminin işlerini olumusz etkilediğini söyleyerek iş başına geçer ve yeni bir takvim oluşturur. Bu yeni takvimegöre 1 yıl 13 ay, 1 ay ise 28 gün olarak kabul ediliyordu. Takvimin algoritmasına göre her pazar ayın birine denk geliyor. Her cuma ise ayın 13'ü oluyordu. Bir yılı toplam 364 gün alan takvimde ayrıca 28 Aralık'tan sonra gelen birde boş gün eklenmişti. Evet, sizin de kafanız karıştı.
Cotsworth'un bu yeni takvim tasarımı ülkesinde ilgi görmeyince ABD'nin yolunu tuttu. En sonunda finansal anlamda büyük pratiklik sunan bu yeni takvimlere Kodak göz koydu ve 1989 yılına kadar kullandı. Hatta bir ara yeni bir takvim oluşturulması için Milletler Cemiyeti toplanmış ve 185 takvimin arasından Cotsworth'un tasarımını seçmişti. Ancak II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle değişiklik rafa kaldırıldı. Böylece Hitler istemeden de olsa bir müttefiğin daha hayallerini yıkmış oldu.
