Peki, neden kardinaller papa seçildiklerinde isimlerini değiştiriyorlar? Aslında, bunu gerektiren katı bir kural yok. Roma Katolik Kilisesinde en üst göreve getirilen kişiler yüzyıllar boyunca kendi isimlerini kullandı.
Yeni isim alma uygulamasını ilk benimseyen kişi 533 yılında seçilen Papa II. John oldu. Asıl adı Mercurio idi ve ruhani liderlik hizmetini sürdüren biri için bir pagan tanrısının adını kullanmanın uygunsuz olduğunu düşündü. Onun ardından göreve gelenler, 983 yılında Pietro Canepanova papa seçilene kadar eski uygulamayı sürdürdü. Pietro Canepanova, ilk papanın adı olan St. Peter’i kullanmak istemedi ve adını XIV. John olarak değiştirdi. Ardından, adını değiştirmeyen Giovanni di Gallina Alba (tarihsel sıralamada anlaşılması için bazen XV. John olarak bahsedilir) göreve geldi. Onun ölümünden sonra (956), papalar düzenli olarak, hükümdarlık isimleri olarak bilinen takma isimler kullanmaya başladı. Hükümdarlık ismini kullanan son papa 1522 yılında seçilen IV. Adrian oldu (aynı zamanda 1978 yılına kadar seçilen İtalyan olmayan son papadır).
Hükümdarlık ismi genellikle bir amaç için seçiliyordu. Bergoglio, St. Francis of Assisi onuruna Francis adını seçti. Albino Luciani ise, XXIII. John ve VI. Paul’ün ardından John Paul adını aldı. 33 günlük görevinin ardından öldü. Wojtyla onun anısına II. John Paul adını aldı.
İsimlerin en popüleri, sonuncusu XXIII. John olmasına rağmen, 21 kişi tarafından kullanılan John’dur. 16 adet Gregory ve 15 adet Benedict vardır. Francis ise, 44 papa arasında bir eşi daha olmayan isimlerden biridir.
