Ofis partilerinde birçok çalışan için en can sıkıcı şey, nasıl davranmaları gerektiğine bir türlü karar verememeleri. Bir yandan birlikte çalıştıkları iş arkadaşlarıyla samimiyetle eğlenme isteği, öte yandan profesyonel hayatını olumsuz etkileyecek bir durum yaşama endişesi. Hiç sosyalleşmeden bir kenarda yaban gibi durmak mı, içkinin dibine vurup tüm kurtları dökmek mi? Tabii ki, bu iki durumda ertesi hün başlayıp en az 3 ay sürecek bir numaralı ofis dedikodusu yapacak. O yüzden, dengeyi tutturmak için ofis partisinde yapmanız gereken 5 şey ile başlayalım.
İş arkadaşlarınızla, profesyonelliğin ötesinde kurduğunuz bağlar sadece çalışma ortamınızdaki gerginlikleri azaltmakla kalmaz aynı zamanda yoğun dönemlerde birbirinize destek olarak daha verimli çalışmanızı bile sağlayabilir.
İlla ki gitmeyeceksiniz de biraz yaratıcı olun. Mesela "evde oturup Game of Thrones'in geçmiş sezonunu yeniden izleyeceğim" diyeceğinize "Bir sonraki İspanyolca kuruna geçeceğim için yeterlilik sınavına çalışmam gerekiyor" diyebilirsiniz.
Tabii ki bu yönünüz sarhoş olduğunuzda ne kadar eğlenceli (ya da eğlendirici) biri olduğunuz olmasın (bkz. yukarıda "ofis dedikodusu" dedik o kadar). Bunun yerine, tercihen fiziksel veya atletik bir becerinizi ya da entellektüel birikim sahibi olduğunuz bir konudaki fikirlerinizi paylaşmanız daha yerinde olur. Dikkat etmeniz gereken şey paylaşacağınız şey için doğru yer ve doğru zaman olduğuna emin olmanız. Örneğin çok iyi moonwalk yapıyorsanız bunu göstermeyi seçtiğiniz zaman ortamda Hande Yener çaldığı bir an değildir. Veya Frankfurt Okulu hakkında konuşmak için Bugün Ne Giysem muhabbeti kesmeyin. Yeterince açık olduk herhalde.
Haftada 40 saat neredeyse her an iş muhabbeti ve işle ilgili gıybet yaptığınız arkadaşlarınızla kafa dağıtmak için orada olduğunuzu unutmayın. Herkesin üzerine rahatlıkla söyleyebileceği bir şeyler bulun. Mesela muhabbet tıkandığı anda Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor'u herkesin ne kadar merak ettiğini sorun. Seveni-sevmeyeni, merak edeni-etmeyeni mutlaka kendi fikrini paylaşmak isteyecektir.
Elbette sohbetinden, vakit geçirmekten daha keyif aldığınız iş arkadaşlarınız var. Yine de çok tanımadığınız, tanışmaya ve sohbet etmeye fırsat bulamadığınız iş arkadaşlarınızla ilgilenmeye çalışın. Gerçi bu çaba "demek bir sebebi varmış" veya "hayatının bu kadar detayına girmese de olurdu" gibi düşüncelerle de son bulabilir. Yine de doğru olanı yapın. Yaradılanı sevin yaradandan ötürü.
Ofis ortamında rekabet kaçınılmaz. Nitekim bir ofis partisinde bu rekabeti bir kenara bırakabilirsiniz. Hareketlerine uyuz olsanız da, arkanızdan kuyunuzu kazdığından şüphelenseniz de (inanın o da sizin için aynı şeyleri hissediyor ve düşünüyor) ofisteki rakibinizle samimi bir bağ kurmaya çalışın. En azından çalışın. Kim bilir belki aslında çok iyi biri... ama yine de siz bilirsiniz.
Yaratıcı bir bahane ile partiye gitmeme seçimini yapmadıysanız aşağıdakileri de ofis partisinde katiyen yapmayın.
Kabul ediyoruz biraz mecburiyetten de oradasınız ama bunu o kadar belli etmeseniz de olur. Eğer ofis partisinden sonra sivil hayatınızdaki gerçek arkadaşlarınızla gitmeyi düşündüğünüz başka bir yer, bir programınız varsa her dakika telefonunuzda kurduğunuz Whatsapp grubundan mesajlaşarak hele bir de bunu iş arkadaşlarınızla paylaşarak zaten orada olmak istemediğiniz izlenimi yaratmasanız daha iyi olur.
Yukarıda zaten ne tarz sohbet konularının daha uygun olduğunu yazdık. Siz hala gidip ofis dedikodusu, gıybet peşinde koşuyorsanız... yazıklar olsun. Size yakışıyor mu hiç! Bilin ki birileri de sizin hakkınızda ileri-geri konuşuyor. Onlarla aynı seviyede misiniz? Olmadığınızı kanıtlamak için iki listenin de iki numarası fazlaca özen göstermeniz gereken maddeler.
Belki aşırı sıkılıyorsunuz. Bir an önce partiyi terk etmek istiyorsunuz. Ya da partinin, kendinize göre enerjisini düşük buldunuz. Can sıkıntınızı gidermek için ecnebilerin Party Crasher diye tabir ettiği insanlar gibi davranmayın. Bulunduğunuz mekanda istenmeyen biri haline gelmek, ortamın raconuna ters davranmak yine sizi yukarıda iki kez hatırlattığımız ofis dedikodularının baş tacı konumuna getirir.
Zaten aklı başında hiçkimse bunu yapmaz... yapmamalı. Hatta iyilik yapmak istiyorsanız sarhoş (hadi en kötü ihtimal çakır keyif diyelim) kafayla yöneticilerinizden biriyle konuşan bir iş arkadaşınızı görürseniz hemen yanına koşun. Bir bahane bulup onu yöneticinizin yanından çaktırmadan (çaktırabilirsiniz de) uzaklaştırın. Daha sonra size teşekkür etmesini hatırlatmanız gerekebilir.
Şöyle özetleyelim: Siz hiç "beş tekila shot içtim ve aşırı huzurlu, sakin ve dinlendirici bir gece geçirdim" diyen birini gördünüz mü? Muhtemelen görmediniz. Gördüyseniz de o arkadaşınıza has bir durumdur ya da çok büyük bir yalanın parçası olmuşsunuz ama haberiniz yok.
