Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Gelin Görün Aşk N'eylemiş Bizim Yunus'u

    1-6 Mayıs Yunus Emre kültür ve sanat haftası sebebiyle gelin Yunus'u bir tanıyalım.

    13. Yüzyılda Orta Anadolu'da doğup büyümüş olan Yunus Emre, Anadolu'nun ve Türk-İslam aleminin en büyük tasavvuf alimlerinden birisidir.

    Evliyalar bölgesi

    Yunus'un yaşadığı dönemde Orta Anadolu'da bir çok İslam bilgini de yaşamaktaydı ve Yunus Emre bu kişilerden oldukça etkilendi. Mevlana, Hacı Bektaşi Veli ve Taptuk Emre gibi evliyaların sohbetlerinde bulundu, onlardan tasavvuf anlamında çok şey öğrendi. Kendi mana alemindeki gelişimi şu sözleriyle ifade etti: "Hamdım, piştim, yandım".Hacı Bektaşi Veli kapısı

    Tasavvuf yoluna çıkmadan önce çiftçilik ile uğraşan Yunus, kıtlığın ortaya çıkması sebebiyle Bektaşi Veli'nin kapısına koşar ve ondan buğday ister. Hacı Bektaşi Veli, Yunus'un buğdaydan çok nefese ihtiyacı olduğunu düşündüğünden ona nefes teklif eder. Yunus'un gözü kör, karnı aç, köyünde geride bıraktığı ailesi yiyeceğe muhtaçtır. Hacı Bektaşi Veli ne kadar ısrar etse de Yunus buğday almayı seçer ve buğdayı sırtlayıp köyüne döner. Sonra yaptığı seçimin çok yanlış olduğunu anlayıp Hacı Bektaşi Veli'nin dergahına dayandığında Yunus için her şey tam da orada başlar. Yunus geri döner dönmesine ama...

    Hacı Bektaşi Veli'nin kapısına bin bir pişmanlıkla dönen Yunus hayal kırklığına uğrar. Çünkü artık Hacı Bektaşi Veli Yunus'u dergahına kabul edememektedir. Yunus'a şöyle der: "Bizden artık geçti. Senin anahtarını Taptuk Emre'ye verdik. Senin derdinin dermanı artık ondadır.". Yunus bunun üzerine düşer yollara, Taptuk Emre'nin dergahına varır ve burada yıllarca hizmet eder. Oduncu Yunus,

    Yunus, Taptuk dergahında hizmette bulunan dervişlerin aksine yıllarca, sadece ormandan topladığı en düzgün odunları dergaha taşıyarak hizmet eder. Taptuk Emre'nin sohbetlerinde diğer dervişler kadar bulunamadığından, Yunus ve dergahtaki diğer dervişler de dahil hepsi Yunus'un kalben eksik kaldığını düşünürler. Ama bir gün Yunus'un kalbindeki Aşk'ın ateşi o kadar büyür ve bütün dervişleri geçer ki işte o gün yıllarca taşıdığı odunların hangi ateşin büyümesine vesile olduğunu anlar. Taptuk Emre'nin yanından ayrılması,

    Taptuk Emre artık Yunus'un piştiğine inandığında Yunus'un gidip başka diyarlarda Allah'ı ve tasavvufu anlatmasını istedi. Yunus'un söz söyleme sanatlarıyla ve özellikle şiirle ilgili kabiliyetlerini bildiğinden bu konuda kendisine güveni tamdı. Yunus hiç bir eğitim almadan edebi açıdan muazzam ölçülerde ve anlam bakımından çok derin ve etkileyici unutulmaz şiirler yazdı. İnsanlık, sevgi ve hoşgörü adına güzel sözler sarf etti. Mevlana ile Yunus'un bir münasebeti (kısa hikaye)

    Taptuk Emre, dergahındaki dervişlere Mevlana'dan çokça bahseder ve Mesneviden kısımlar okurdu. Yunus da bu sayede Mevlana'dan feyiz aldı. Mevlana'nın çoğu sözünü bilen Yunus'a, bir gün Mevlana'yla karşılaşmak nasip olur. Mevlana Yunus'a kendi mesnevisi hakkında ne düşündüğünü beğenip beğenmediğini sorar. Yunus hiç düşünmeden içinden geldiğince: " Ben olsaydım o kadar uzatmazdım 'eti kemik büründüm Yunus diye göründüm' der geçerdim" diye cevap verir. Bunun üzerine Mevlana, Yunus Emre'nin yanında bulunan arkadaşının kulağına sessizce bir şeyler söyler. Yunus, yaptığı şeyin ukalalık olduğunu, Mevlana'ya saygısızlık ettiğini düşünür ve çok mahcup olur. Mevlana ve Yunus selamlaşarak ayrılırlar. Bu olay Yunus'un yıllarca içini kemirir ve çok vicdan azabı çeker. Çok uzun yıllar geçer ,Yunus'un aklına Mevlana'yla yaşadığı o karşılaşma gelir. Sonra o karşılaşmada yanında bulunan arkadaşına , Mevlana'nın ne söylediğini sormaya karar verir. Sorduğunda ise içini rahatlatan o cevabı alır. Mevlana Yunus'un arkadaşına şu sözleri söylemiştir: "Şu yolda hangi mertebeye ulaştıysam şu Türkmen kocası Yunus'un ayak izini gördüm". Ölümüne yakın bir zamanda aldığı bu cevaptan Yunus'un içi oldukça rahatlar.

    Bizim Yunus'tan anlamlı sözler,

    • Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz.

    • Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

    • Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil, gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil.

    • Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.

    • Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil!

    • İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen, bu nice okumaktır.

    • Derdi dünya olanın dünya kadar derdi vardır.

    • Mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan.

    • Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.

    • Ben gelmedim dava için benim işim sevda için.

    • Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü.

    Bizim Yunus'tan bir kaç şiir.

    Edebim el vermez,
    Edepsizlik edene,
    Susmak en güzel cevap,
    Edebi elden gidene.

    
    Kuru idik yaş olduk,  
    Ayak idik baş olduk,  
    Havalandık kuş olduk,  
    Uçtuk elhamdülillah.  

    Ne varlığa sevinirim,
    Ne yokluğa yerinirim,
    Aşkın ile avunurum,
    Bana seni gerek seni.

    
    Elif okuduk ötürü,  
    Pazar eyledik götürü,  
    Yaratılanı hoş gördük,  
    Yaratandan ötürü.  

    Emeksiz zengin olanın,
    Kitapsız bilgin olanın,
    Sermayesi din olanın,
    Rehberi şeytan olmuştur.

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler