Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    5 Maddede, "Tanrıyı Kim Yarattı?" Sorusuna Mantıklı Felsefi Açıklama

    İşte o kavranması zor, çok kez duyduğumuz bu sorunun akıllara yatan bilgi felsefesi açısından beş maddede açıklaması.

    1.Madde

    Bilim felsefesinde bir şeyin açıklamasının daha tatmin edici(doğruluğu kabul gören) olması için o açıklamanın açıklamasına ayriyeten ihtiyaç duyulmaz. Böyle bir açıklama bilim felsefesi açısından gerçekten yeterli ve iyi bir açıklamadır.

    Örneğin:

    Siz Anadolu'nun bir köyünde toprağın altında bir küp altın bulsanız, bu bir küp altının orada kendiliğinden var olamayacağı için arkasında bir zihin, bir irade olduğunu anlarsınız. Bu olayın arkasında bir insanın yattığını bilirsiniz bu yüzden ayrıca o insanın oraya nasıl geldiği veya hangi eliyle o küpü oraya koyduğunu açıklama ihtiyacı duymazsınız. O küpün gerçekten de orada olması bu küpü koyanın ardına bir zihin olduğunun yeterli açıklamasıdır. Aynı şekilde,

    Marsta bir çamaşır makinesi bulsanız da yine bunun arkasında bir zihin olduğunu anlayabilirsiniz. O çamaşır makinesinin oraya ne yollarla geldiğini açıklamasanız bile orada bir zihnin yattığı konusunda şüphe duymazsınız. Mesela,

    Bir bardağın nasıl yapıldığını düşünecek olursak o bardağın oraya gelene kadar ki bütün açıklamalarını yapmamız mümkün değildir. Eğer her şeyin arkasındaki açıklamaları ve bu açıklamanın açıklamasını ve bu şekilde her açıklamanın açıklamasını yapsanız bu sonsuz bir silsileye gider, ki bu noktada da bilim yapmanız mümkün olmaz. 2. Madde

    Bu sorunun sorulması, felsefi açıdan yanlış anlaşılan bir olgunun neticesidir. Nedensellik ilkesi dediğimiz bu ilke, oluşumları nedenler ve sonuçlar şeklinde sürekli birbirini takip eden aşamalar şeklinde açıklar. Ama yanlış anlaşılan ve asıl dikkat edilmesi gereken husus, nedensellik ilkesi “her şeyin bir nedeni vardır” demez. ”her sonucun bir nedeni vardır” der. Yani bir şey sonuçsa onun bir nedeni vardır. Oysa bir şeyin sonucu olmayan bir neden için, her şeyin nihai nedeni için nedensellik ilkesini işletemezsiniz. Sonuç olarak “her şeyin bir nedeni vardır.” İlkesi, “sonucu olan her şeyin bir nedeni vardır” şeklinde düzeltilirse bu yanlış soru da düzeltilmiş olur. 3. Madde

    Tarih boyunca bu hususa göz atarsak, iki tane alternatif vardır.
    Geçmişte Tanrı’nın ezeliliği görüşüne karşı olan filozoflar dâhil hiç kimse bu soruyu(Tanrı’yı kim yarattı) sormamıştır. Savundukları ve söyledikleri şey, bu gördüğümüz evrenin ezeli olduğu ve her şeyin nihai açıklaması olduğudur. Bu söylediklerimize Epicurus, Democritus ve Bertnard Russel gibi ünlü filozoflar örnek olarak verilebilir. Bu filozofların hepsi de evrenin ezeliliğini Tanrı’nın ezeliliğine alternatif olarak göstermiştir.
    Sorulan soru ne kadar iyi?

    Evrendeki hassas ayarlar, matematiğin evrene uygunluğu ve evrenin başlangıcının ve sonunun olması gibi argümanlardan evrenin ezeli olamayacağını kanıtlayarak, bu iki alternatiften birini eleyip Tanrının ezeli olduğunu gösterebiliriz.
    Bu açılardan bakıldığında “Tanrı’yı kim yarattı?” sorusunun meşru olmadığı aşikârdır. Agnostik filozoflardan Hume ve Kant da Tanrı mı evren mi ezeli bilemeyiz derken, pekâlâ evren de ezeli olabilir alternatifini sunmuşlardır.

    1. Madde

    Ortada duran bir kitabı düşünelim. Bu kitabı bana birisi verdi, o da başka birinden aldı, aldığı kişiye de başka birisi verdi; böyle devam eden sıralamalar sonucunda “bu kitabın bir matbaası yoktur.” şeklinde bir izaha varmamız mümkün müdür? O zaman bu kitap açıklamasızdır. Onun yerine, bu kitap kendi kendine vardır demek, evrenin kendi kendine olduğunu söylemek gibi daha doğru bir açıklama iken kitabın kimden kime geçtiğinin açıklanması, felsefe tarihinde hiçbir zaman ciddiye alınan bir husus olmamıştır. 5. Madde

    Eğer nedensellik ilkesini yanlış anlayıp ”her şeyin nedeninin nedeni, nedir?” gibi bir soru sorarsanız, o zaman her şeyin kendi içinde paradoksal bir durum oluşturmuş olursunuz.
    Bu hususun daha güçlü bir cevabı da Gazali ve Kindi tarafından verilen cevaptır. Onların gösterdiği şey de, bu evrenin içinde sonsuz bir zincirin karşımıza çıkamayacağı idi. Bunu da şöyle açıklayabiliriz:

    Teker teker sonsuza dek saydığımızı düşünürsek bize sonsuz zaman dahi verilse sayamayız. Çünkü ne kadar teker teker birleştirme yaparsak yapalım nerede durursak bir sonrası vardır. Sonsuz zamanınız olsa bile bu sayıları tüketemezsiniz. Evrenin geçmişinde sonsuz neden vardır dersek aslında sonsuzu tüketip şu an buraya geldiğimiz söylemiş oluruz. Sonsuza kadar ileri saymak mümkün değilken, sonsuzdan geriye saymak da aynı şekilde mümkün değildir. Bu mantıksal açmazı ortadan kaldıracak şey ise ilk sebebin ilk yaratıcının olmasıdır.
    Kaynak : Doç. Dr. Caner Taslaman


    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler